Thursday, October 17, 2013

Ramiz Köfte, Spagetti'ye Basar; Akhisar 2-1 Galatasaray



ramiz kofte spagetti ye basar akhisar 2 1 galatasaray 1
Ramiz Köfte ile Türk Telekom, hangi sporu yaparsa yapsın, ister deve güreşi, ister işeme yarışına çıksın, pişti, tavla oynasın Türk Telekom yener. Yenemiyorsa kimse kusura bakmasın kardeşim, spordur, maçtır, 3 ihtimallidir denmez, kafalar kopar.

3 gün önce söylediğimiz şeyleri, bugün yedirdiler. Galatasaray'ın başında uzun yıllardır, teknik birisi var demiştik, bu görüşümüzün bu maç ta da arkasındayız. Bu kadar kötü futbolu, normal birisi oynatamaz. Takımı tanımıyor bahanesi en son kabul edebilecek mazerettir. Tek idmanla Juventus'a çık, 1 hafta çalış, Akhisar maçında iğrenç ötesi futbol oynat. Büyüksün Sinyör. Demekki hocayı, top yekün değil de maç be maç teraziye alacağız. Bu maç aldık, boktan terazinin, tezekten dirhemi geldi.

Ben futbolu sevmiyorum, bu sene de rekora gidiyorum. Galatasaray maçı dışında hiç bir maçı seyretmedim. Hatta Galatasaray'ın bile 2 maçının son 5 dakikasını seyredemedim, az daha kusuyordum. Ve futboldan da anlamadığıma iman ettim. Benim algoritmalarımda, oyun kurucusuz, yani 10 numarasız, yani Hagi'siz, Lincoln'süz, sağ ve sol açıksız oynayan hoca bir bok bilmiyordur. İsmine cismine, daha önceki derecelerine bakmaksızın görüşüm budur.

Bu takımın yarısı Melo'dur. Diğer yarısı da kalan 10 kişi değil, tek başına Drogba'dır. Bu ikisinin olmadığı takım, PTT liginde sıradan bir takım olur. Denemesi bedava diyeceğim ama değil, milyon yuro, bakın göreceksiniz, bu ikisinin oynamadığı bir Türkiye Kupası maçını seyredeceğiz. Sıradan takımları bile eleyememezler, nitekim geçen sene Melo'suz takım 1461 e elenmişti. Florya'yı içtimaya çıkarsan en fazla da 11 futbolcu çıkar. Diğerleri arpalığa doldurulmuş, senede 50 km koşmadan milyon yurolar alan, futbolcu lisansına sahip sağlıklı delikanlılardır. Ben bile bu yaşımda senede 50 km koşuyorum. Aydın Yılmaz ayda 100.000 yuro maaş alıyor, henüz 10 metre koşmadı.

Sinyör, Juventus'tan gol yemeyeyim diye kurduğu savunmayla Akhisar'a çıktı. Futbol karakteri de ortaya çıktı. Maksat gol yememek, nasıl olsa keriz Drogba bir tane atar yatarım. Daha doğrusu hakkını hemen yemeyelim, yatıp yatamayacağımızı da bilmiyoruz. Önemli oyuncuların yokluğu elbette futbolun kötülüğünün baş sebebi, ne var ki Sinyör'ün oyun felsefesine baklınca, onlar da oynasa değişen bir şey olmayacakmış gibiydi. Takımın açıklarının kimi, İstanbul'da, kimi tribünde, kimi kulübedeydi. Kim vardı? Sneijder.

Sneijder'in iyi oynaması için takımdaki en kötü futbolcunun kendisi olması gerekir. Yani kötü takımda Sneijder oynayamaz. Sneijder-Burak- Drogba'da aynı takımda oynayamaz. Burak'da belki de futbol hayatı boyunca hiç gol atamayacak. ilk 20 dakika çetelesini tuttum. 4 kere ofsayta girdi, 3 kere faul yaptı. 5 defa topla buluşup sıfır verimle kullandı. Taraftar da keriz değil, ikinci yarı ayağına her top gelişinde ıslıklandı. Burak bey gol atacak diye, biz daha çok puan kaybederiz. Mecbur muyuz çocuklar, Burak daha önce çok gol attı diye devamlı oynatmaya. Adam da vuruş tekniği, vuruş standartı yok. Atar veya atamaz hiç bir pozisyonunun garantisi yok. Burak bey gol bir gol atsın diye geçen hafta en az 7 gol pozisyonunu harcamıştık, belki de bu maç potansiyel gol pozisyonlarına giremedik.

Yine ilk 20 dakika itibarıyla dikkat ettim Ayı Eboue yere hiç yatmadı. Ne var ki 22. dakikada göğsüne oku yedi yere yığıldı. Ulubatlı Hasan o kadar oku yemiş, yine düşmemiş bayrağı burçlara dikebilmişti. Bizim önceki yaşamını sürüngen olarak yaşamış Eboue maçı yine yerde geçirdi. Vazgeçmeyecek demek bu huyundan, bizi maymuna çevirdi, katlanacağız.

2-1 yenik son dakikalara girdik, yine de maçı forseleyecek bir oyun oynayamadık. Gireni çıkaracak bir can havli takımda yoktu. Bitime yaklaşırken kulübede Emre Çolak'ın hareketlendiğini gördüm, ama artık kolay kolay bana kendisini seyrettiremeyecek. Girip girmediğini bilmiyorum, ben girecek korkusuyla maçı izlemeyi bıraktım.

Bir de bu kötü maçın, katmerli kötü geçmesine sebep olan hakemlerden söz edelim. Bekçi Murtaza gibi düdük çaldı. Avantaj hak getire, üşenmeyen biri maçı tekrar izlesin. Eğer katlanabilirse alsın eline maçın oynanmayan dakikalarını tutsun. Maç en az yarım saat uzatılmalıydı bana göre.

Deveye sormuşlar, boynun niye eğri diye, nerem doğru ki demiş. Langırt liginde oynayan bir takımın taraftarıyız. Futbolcularımızın çoğu da langırt futbolcusu. Atarsa şans, atamazsa şans. Sistem hak getire. BülentTulun'un dağlarına bahar geldi. Zevkini doya doya çıkarsın.


No comments:

Post a Comment