Sunday, September 29, 2013

Kezban Şahin Taysun'un Kafesteki Kalp'ini okuyalım mı?



kezban sahin taysun un kafesteki kalp ini okuyalim mi 1



Sevgili Kezban Şahin Taysun merak ettiğim Kafesteki Kalp kitabını hem de imzalı olarak göndermişti bana sağolsun..Şimdi sıra bu kitabı okumaya geldi.Kitap Potkal Kitap Yayınları'ndan çıkmış.Bakalım Sevgili Kezban Hanım'ın  kadın sorunlarına bakışı ne olmuş..Bu arada bir önceki buradaki yazımda  sözkonusu etmiş olduğum kitap okuma etkinliğimde bana iştirak etmişti kendisi,kitaba dair düşüncelerini de paylamıştı, çok mutlu olmuştum..Bakalım bu defa bize hangileriniz katılacak!






Hadi hep birlikte okuyoruz..



kezban sahin taysun un kafesteki kalp ini okuyalim mi 2


Yazarın blogu için buraya tıklayınız.

Saturday, September 28, 2013

YENİDOĞAN TETANOZU



yenido an tetanozu 1






Pirima yeni doğan tetanozuna dikkat çekmek için bir kampanya düzenliyor. Hep reklamlarda duyuyordum ama kampanya nasıldır pek bir bilgim yoktu işin aslı her alınan prima paketinden unisef'e aşı bağışlanıyormuş. Bizim ülkemizde aile hekimleri gebeleri takip ediyor bu konuda çok duyarlı ama unisef 33 ülkede yardımlarını sürdürecek.

Şimdi kampanyayı genişletip ebeveynlerin bebekleriyle çektirdikleri ve Facebook sayfasında da paylaştıkları her fotoğraf için de Prima, UNICEF’e bir aşı bedeli bağışlayacakmış.

Her anne uygulamaya 1 fotoğraf yükleyerek katılabilecek ve o fotoğrafla değerlendirmeye alınacak.

Her fotoğraf uygulama aracılığıyla birleşip dev bir mozaik oluşturacak.

Ayrıca seçilecek 100’ü aşkın fotoğrafın sahibi olan anne ve babalara; ünlü tasarımcı Özlem Süer ile Berna Laçin, Ceyda Düvenci ve Defne Samyeli’nin birlikte tasarladığı özel bebek çantalarından birer adet armağan edilecek. Bana geldi içi çok fonksiyonel. Haydi siz de katılın!

Bu arada tetanoz sadece yeni doğan bebeklerde değil gebeler, çocuklar, 50 yaş üzerindekiler ve özellikle bahçe işi ile uğraşanlar aşılanmaya dikkat etmelilermiş.

Sally Hansen Hard as Nails 210 Numara



sally hansen hard as nails 210 numara 1






Uzun zamandan sonra tekrar blog yazmaya geri döndüm ve buraları ne kadar özlediğimi fark ettim. Bundan sonra elimden geldiğince düzenli yazmaya çalışacağım ve Sally Hansen'ın bu güzel renkli ojesiyle açılışı yapıyorum.










sally hansen hard as nails 210 numara 2
Soyulmuş kısımlar için kusura bakmayın lütfen ki bu fotoğraf ojeyi sürdüğüm ilk gün çekildi. Yani diyeceğim o ki çok çabuk soyulan bir oje, pek dayanıklı değil.

Bunun dışında sürümü kolay, kuruması hızlı. Rengi ise şahane. İçinde çok küçük ışıltılar var. Oldukça asil ve kullanışlı bir renk ama biraz daha dayanıklı olsaydı daha çok sevebilirdim.


sally hansen hard as nails 210 numara 3





Rengi tam da fotoğrafta gözüktüğü gibi. Sizin bu seriden sevdiğiniz renkler hangisi?

Beni diğer sosyal medya mecralarında takip etmek isterseniz linkleri ekliyorum (:


Twitter/gokyuzukokusu


Facebook/Gökyüzü Kokusu


Bloglovin/Gökyüzü Kokusu


Instagram/gokyuzukokusu






Sevgiler. Sizlerle tekrar buluşmak çok güzel.


Yıldız Tozu | Neil Gaiman


yildiz tozu neil gaiman 1Orijinal Adı: Stardust

Türkçe Adı: Yıldız Tozu

Yazar: Neil Gaiman (İngiltere)

Sayfa Sayısı: 304

Yayınevi: İthaki Yayınları (2000)

Türü: Genç yetişkin, fantastik (hatta masalımsı)

Değerlendirmem: %87 - Mükemmel

Ben bu kitabı okurken...: ... sol elim alçıdaydı.

NEDEN BU KİTAP?

Gönül hep Neil Gaiman okumak ister, Yazar Ayları bahane :)

KONUSU (ARKA KAPAKTAN):

Kraliçe Victoria devrinin şafağında, Perili Ülke ile kendisini ayıran taş duvardan adını alan Duvar Köyü'nde yaşam olanca sakinliğiyle akmaktadır... Her dokuz yılda bir Perili Ülke'de bir panayır düzenlenir ve bu zamanın dışında duvardaki tek delikten geçmek kesinlikle yasaktır. Duvar Köyü'ndeki genç Tristran Thorn, gerçek aşkı Victoria Forester'da bulduğuna kesinlikle emindir. Oysa Victoria ulaşılmaz biridir, bir ekim akşamı gökyüzünde kaydığını gördükleri yıldız kadar uzak... Victoria'nın kalbini kazanmak uğruna Tristran kaymış yıldızı bulacağına ve sevdiği kıza getireceğine yemin eder. Bu yemin Tristran'ı duvarın öte yanındaki Perili Ülke'ye, hayal bile edemeyeceği tuhaflıklar, en sinsi düşmanlar, yolu üzerinde beklenmedik dostlar ve umulmadık hazineler barındıran bir diyara yöneltecek. Oraya mum ışığında varmak, yolda Gönlünün Muradı'nı bulmak ve yüreğindeki gerçeği keşfetmek de Tristran'ın ödülü olacak...

DEĞERLENDİRMEM:

Neil Gaiman'ın yazıp da benim beğenmeyeceğim herhangi bir yazı var mı acaba? Okuduğum her Gaiman kitabından, öyküsünden sonra "Allah bu adama uzun ömür versin, bol bol yazsın, çizsin, okusun" diyorum. Yazdığı kitapların tamamını da okumadım ama bitecek diye okumuyorum valla. Bu endişemi bertaraf etmek için okuduğum kitapların orijinallerini de alıp okumaya karar verdim.


yildiz tozu neil gaiman 2
Hatta bu kitabı okumadan önce yine Neil Gaiman takıntım paralelinde kendime doğumgünü hediyesi olarak yanda resmini gördüğünüz hediyeyi aldım. O da ne ki derseniz? 15 Ekim 2013'te Neil Gaiman Londra'da "Fortunately, the Milk" adlı kitabını okuyacak. Kitap imzalamayacak ama daha önceden imzaladığı kitapları satılacak. 15 Ekim Kurban Bayramı'nın ilk günü. Biz o zaman nerede oluruz hiçbir fikrim yok. Çok küçük bir olasılıkla eşimin iş için gitme ihtimali var ve küçük olasılıkla benim ona eşlik etme ihtimalim var. Ama ne yapayım? Biletler makul bir fiyatla tam da evde geçirmek zorunda kaldığım doğumgünümde satışa çıktı. Ben de günümüzün Jules Verne'i olarak kabul ettiğim "Neil Gaiman'ı görme, dinleme ihtimalimi sevdim" ve alıverdim biletimi. Bir umut işte...

Bu yazyıyı buraya kadar okuyup "Bu nasıl değerlendirme?" diyenler için kısa bir not: Benden tarafsız bir Neil Gaiman yorumu beklemeyin. Adam ne yazsa seviyorum. Yıldız Tozu da harika, güzel, mükemmel bir masalımsı fantastik kurgu. Tabii ki okuyun, okutturun...

Friday, September 27, 2013

Her güzel şeyin, bir sonu vardır







Merhabalar! :) Üzerinden bayram tatili geçti, millet üzerine en az 3 kapı daha yaptı, ben hala T in the Park yazıyorum.:)  Neyse geç olsun, güç olmasın işte kapanış postuyla İskoçya'ya veda hemen aşağıdaki satırlarda.










her guzel seyin bir sonu vardir 1






Pazar günü erken kalkıp kimsecikler uyanmamışken duşumuzu alıyoruz, gözüme kestirdiğim kozamsı şeyler de boş. En iyisi mi, ben istediğim fotoyu çektireyim diyorum.



her guzel seyin bir sonu vardir 2






Kahvaltıdan sonra biraz kulübelerimizin önüne takılıyoruz, Duygu komşuların sandalyesinde güneşin keyfine varıyor, hava konusunda şans yine bize gülüyor .







her guzel seyin bir sonu vardir 3






Müzik yine  12:00'de başlıyor, biz Spenny ile BBC introducing sahnesinin yolunu tutuyoruz, Model Aeroplanes dinliyoruz. 



her guzel seyin bir sonu vardir 4



her guzel seyin bir sonu vardir 5






Arkada elektrikli testere ile hayvan figürleri yapan sanatçının eserleri, o gün bank olmuşlar. Naber çocuklar??



her guzel seyin bir sonu vardir 6



her guzel seyin bir sonu vardir 7











her guzel seyin bir sonu vardir 8



her guzel seyin bir sonu vardir 9






Sivil toplum kuruluşları da alanda çadırlara sahip, insanlara kendilerini anlatma çabasındalar. Bir tanesine ait bu dilek yazılan kilitler, en ilgi çekeniydi.










her guzel seyin bir sonu vardir 10














her guzel seyin bir sonu vardir 11






Ben sonunda  kullanmak için uzun süredir beklediğim saç aksesuarımı takıyorum. Bu arada hava kuru ve binlerce insan dolaştığından her yer toz içinde. İşte o zaman Hunter çizmelerin, neden her koşulda kullanılabilen, optimum festival ayakkabısı olduğunu, biz de anlıyoruz.






Üst / Top: Free People


Şort / Shorts: Zara


Gözlük/Sunnies: Primark


Çanta/Bag: Mango


Saç aksesuarı / Head piece: Urban Outfitters


Parka: H&M






her guzel seyin bir sonu vardir 12



her guzel seyin bir sonu vardir 13



her guzel seyin bir sonu vardir 14



her guzel seyin bir sonu vardir 15



her guzel seyin bir sonu vardir 16






Bastille sahnede, performansları iyi. Onları yaklaşık 20 dk falan dinliyoruzz. Bir türlü Pompeii çalmıyor, tam sahneden ayrılmak üzereyken e eyo eyo dediklerini duyuyoruz ve çalmaya başlıyor, Pompeii'yi dinleyip, koşarak ana sahnenin yolunu tutuyoruz.



her guzel seyin bir sonu vardir 17














her guzel seyin bir sonu vardir 18






Ana sahnede benim ilk albümünü bolca dinlediğim Rita Ora var. Yine MTV'de seyrettiğim canlı performansına göre, ben kendisinden fazlaca ümitliyim. Rita Radioactive ile girmiş olaya. Saçlar; uçlar mavi, kıvır kıvır, üzerinde bol, pullu bir Ashish Spring 2013 pantolon ve denim ceket var. Sütyen üstle tamamladığı kıyafet, güzel vucudunu da yeterince göstermesine imkan veriyor, enerjisi çok yüksek ve sesi çok güzel. İngiliz olmasının verdiği avantajla Scotland'ı doğru söylüyor ve nasıl doğru söylüyor muyum diye, telaffuzu yanlış olanlar da dalga geçiyor.:)  Sahnede zıp zıp dansediyor, bir oraya, bir buraya koşuyor, tatlı tatlı konuşuyor, evet bir yıldız doğuyor ve Rihanna'ya da benim gözümde büyük fark atıyor. E Jay-Z boş yere kimseyle kontrat yapmaz ;). Hot Right now, sevdiğim şarkılarında ilk 3te sayılır. Kalabalık bayılıyor Rita'ya, herkes çılgınlar gibi dansediyor. Bir ara No Doubt'ın solisti Gwen Stefani'ye olan hayranlığını dile getirip, Hella Good'u, she wants to move ile coverlıyor.  How we do da bitiyor.







her guzel seyin bir sonu vardir 19










her guzel seyin bir sonu vardir 20






Rita sahneden ayrılıyor ama o ne dillere düşen şarkısı R.I.P yi henüz söylemedi. Ben de heyecanla onu bekliyorum. Sonra çıkıyor ve R.I.P'nin ilk notaları duyulmaya başlıyor. O anda ben de Spenny'e dönüp, yukarıdaki hareketi yapıyorum. Meğerse elinde telefon varmış ve döner dönmez fotomu çekiyor. Bir anda gelişen o sevinç anı, böyle yansıyor kameraya, benim için güzel bir festival anısı oluyor. Bu şarkıdan sonra geleceğin yıldızı Rita Ora'ya, güzel performansı için teşekkürler demek kalıyor.







her guzel seyin bir sonu vardir 21



her guzel seyin bir sonu vardir 22










her guzel seyin bir sonu vardir 23






Bu pengunler de çok oluyor canım, bak buraya kadar gelmişler :) .




her guzel seyin bir sonu vardir 24


King Tut's Wah Wah çadırında Hurts var, son iki şarkısını yakalıyoruz. Onlar da benim bildiğim 2 şarkı zaten, Stay ve Wonderful Life :). Performansları çok iyi, Rock'n Coke'a gelecekler, bu sefer tüm seti dinleme imkanı bularak telafi edebileceğimi sanıyorum. :) 






Hurts'den sonra Disclosure var ama ben nedense onları bir türlü, sevdiğim şarkıları olmasına rağmen hatılayamıyorum ve talihsiz bir kararla çadırı terkediyoruz. Geri geldiğimizde Disclosure'un dışarılara taşan bir kalabalığa çaldığını görüyoruz, son şarkı Latch'ı dinliyoruz. Onları kaçırdığıma üzülüyorum, inşallah başka bir yerde kesinlikle ful set dinleyeceğim diyorum.






her guzel seyin bir sonu vardir 25






T Break sahnesine yollanıyoruz, sahnede DIIV var. Ta New York'lardan buralara gelmişler ancak mikrofonda bir sorun var. Müzikleri rock tarzı, tavırlar sakar Nirvanamsı . :)) Gitar çalan çocuk, amfinin fişini falan çıkartıyor yanlışlıkla, komik bir performans izliyoruz ama aklımızda kalıyorlar.






her guzel seyin bir sonu vardir 26






Bu Glastonburry'deki Poppy Delavigne çakması da DIIV'ı izleyenler arasında. :)



her guzel seyin bir sonu vardir 27






Transmission stage de Jagwar Ma var.Biz DIIV sayesinde yaklaşık son 20 dakikasına yetişiyoruz. Onları tanımıyoruz, dizi bandajlı, tek ayağı üzerinde duran, değişik figürler yapan  çocuk bize pek güven vermiyor ama dinlemeye devam ediyoruz. O ne şarkılar çok iyi, görünüşe aldanmamak lazım :). Adlarını sonradan öğrendiğimiz Four, Come and Save me, What Love.. gibi şarkılara bayılıyoruz ve size de grubu izlenecekler listesine almanızı, şiddetle tavsiye ediyoruz.






her guzel seyin bir sonu vardir 28



her guzel seyin bir sonu vardir 29






her guzel seyin bir sonu vardir 30










Jagwar Ma bitince hemen Radio 1 Stage'e koşuyoruz, Editors var, ben ilk kez kendilerini canlı dinliyorum. Bir süre bu sahnedeyiz çünkü arkalarından Foals var. İkisi de fena değil ama Foals benim gözümde bir tık daha ilerde.  Foals'da sahneye sütyenini atan kız ve solistin halkın arasına inmesiyle akılda kalan anılar yaşıyoruz ama iki konserde beni çok heyecanlandırmıyor.  Sevgilimin aklı, ana sahnedeki Stereophonics'de. Son şarkıları olan Dakota'ya yetişiyoruz. İnsanlar belli ki onları tercih etmiş, bu sahne daha kalabalık ve Dakota şahane :) .



her guzel seyin bir sonu vardir 31





her guzel seyin bir sonu vardir 32







her guzel seyin bir sonu vardir 33






Türk erkeklerine yeni, kızlarla tanışma taktiği de benim hizmetim olsun. Kızlar, bu gelinlik giymiş çocuğun yanından ayrılmıyordu ;) . 






Foals'dan sonra  The Killers'a kadar vaktimiz var. Biz kızlarla Vip'ye tuvalet ve yemek molası için gidiyoruz, Spenny, bir arkadaşı ile bir şey içmeye gidiyor. Kızlar çok sevip beğendikleri, içinde haggis bulunan Wallace adlı burgeri yememi tavsiye ediyorlar. Bir Tennent's bir Wallace lütfen, sonuç gayet güzel. Spenny ile 20:30'da dönme dolabın önünde buluşmak üzere sözleşiyoruz amaç gün batımında festival alanını üstten bir kez olsun görmek.






her guzel seyin bir sonu vardir 34






Burası ana sahne, insanlar The Killers'ı bekliyorlar. Ana sahnenin arkasındaki binlerce çadırı görüyor musunuz? 



her guzel seyin bir sonu vardir 35






Radio 1 sahnesinde süperstar dj David Guetta var, onun da izleyicisi çok. Bu arada size İskoç seyircisinden bahsetmediğimi farkettim. Seyirci eğlenmeyi biliyor, katılımcı, bilinçli, çılgın, sınırlar yok, kim ne düşünür yok, çok da güzel.  Eğlenceye giriş için söyledikleri iki tezahürat var  birincisi ve en çok kullanılanı "here we, here we, here we f..king go! ( Ki tarafımızdan çok tutulmuştur :)) , diğeri de Tag Team şarkısından alıntı Whoomp there it is!. (Bu ikincisine sonra  tekrar döneceğiz ;) . Dönme dolaptan Guetta seyircisinin ilkini söylediğini ve delicesine tepindiğini, kalkan tozdan görebiliyoruz :). 



her guzel seyin bir sonu vardir 36







her guzel seyin bir sonu vardir 37






Bu foto da olayın büyüklüğünü tezahür edebilmeniz için başka bir web sitesinden (www.clashmusic.com)  alınmıştır. Dile kolay yaklaşık 85,000 kişi bir arada ve nerdeyse olaysız, mükemmel bir organizasyon. 






her guzel seyin bir sonu vardir 38






Dönme dolaptan inip, biralarımızı yerinde bulduk. 



her guzel seyin bir sonu vardir 39


The Killers pek beklenmeyecek şekilde sahneye yaklaşık 20 dk. geç çıkıyor. Kapanışı yapacak grubun çıktığı zaman ana sahne de, en kalabalık halini yaşıyor. Somebody told me ile açılışı yapıyor grup ve festivalin 20. yılında,  3. kez T in The Park sahnesinde yerlerini alıyorlar. 2. şarkı benim de bayıldığım Spaceman. Biraz solist Brandon Flowers'dan bahsetmeliyim size. Gömleği hariç siyahlar giymiş, tatlı, sıcak, sempatik, rahat ve etkileyici ( daha başka hangi sıfatları bulabilirdim bilemiyorum ama bunlar yeterli olur sanırım :)) . Wimbledon şampiyonu Andy Murray'den bahsediyor, bir şarkını sözünü Scotland ( Sıkatlınd olan Amerikan telaffuzu da, sorun olmuyor :)) olarak değiştiriyor ve kalabalığı avcunun içine alıyor. Sesi de, performansı da mükemmel. Smile Like you mean it, Joy Division Cover ı Shadowplay, Miss Atomic Bomb gibi şarkıları söylüyorlar. Bir ara kalabalıktan "Whoomp there it is "sloganı yükseliyor ( Unutmayın demiştim, hatırladınız mı??) Bunu duyan Flowers o ne whoomp there it is mi söylüyorsunuz diye şaşırıp, gülüyor ama futbol tezahuratı oley oley oley ile ortayı görüp, golü atıyor, Human'a geçiş yapılıyor ama bize fake atılıyor çünkü henüz Human'ın sırası değil.  Human'ın sırası geldiğinde kalabalık yıkılıyor, tarifsiz güzellikler yaşanıyor.


her guzel seyin bir sonu vardir 40






 Seyircinin kalbini çalan başka bir an da şöyle gelişiyor. Çok eskilere müziğe başladığı yıllarda küçük kafelerde annelere ve kızkardeşlere çaldıkları günlerde Travis hayranı olduklarını ve Travis'in onlara umut verdiğini söylüyor ve yine benim de çok çok sevdiğim Travis şarkısı Side'dan bir kısım söylüyor ve İskoç olan Travis'e yaptığı bu gönderme ve jestle bir kez daha seyirciyi fethediyor,ben de mest.  Runaways, All these things that I've done, When you were youngı da içeren bir kaç şarkı sonra sahneden ayrılıyorlar. Kalabalık Mr. Brightside söylemeden ayrılmayacaklarını biliyor ve evet kapanışı o hitle yapıyorlar. Bu konserden sonra çok büyük hayranları olmamama rağmen kusursuz performanslarıyla beni de kendilerine bağlayan, yapılan ankette neden seyircinin dinlemek istediği grupların başında geldiğini çok iyi anladığım The Killers, T in the Park'ın kapanışına yakışır, mükemmel bir performans sergiliyor. 











Lütfen ama lütfen The Killers'ın yukarıdaki bu muhteşem performansına zaman ayırın, pişman olmayacaksınız. :)











her guzel seyin bir sonu vardir 41



her guzel seyin bir sonu vardir 42



Bu örümcek çifte bayıldım.





her guzel seyin bir sonu vardir 43






Gayda sesi duyuluyor, organizasyonun başındaki kişi çıkıp kalabalığa veda ediyor, seneye görüşeceğiz diyor. 20 . yıl pastasını, büyük bir  havai fişek gösterisi izliyor. Biz hüzünle karışık bir sevinçle, festivale noktayı koyuyoruz. Ne güzel zamanlar geçirdik, yeni gruplar gördük, anlatılmaz deneyimler yaşadık ve rüya gibi 3 günü bitirdik. Seneye tekrar gitmenin hayallerine şimdiden dalmak yanlış mı bilmiyorum ama müziği ve festival kültürünü seven herkese tavsiyem, en az bir kere böyle bir deneyim yaşamalarıdır.







her guzel seyin bir sonu vardir 44


Festival alanında ertesi gün 12:00'ye kadar kalabiliyorsunuz ancak  biz Edinburgh'da uyanmak ve zaman kaybetmemek için Apex International otele gece giriş yapıyoruz.





her guzel seyin bir sonu vardir 45






Edinburgh'da görevimiz var, yüzüğümü almak. Kızları The Pantry'de bırakıp, biz alıp geliyoruz. The Pantry'de,  kahvaltı da pek güzel. Şehirde yapılacak çok şey ama bizim sadece 1 günümüz var. Merkeze Princess Street tarafına gidip biraz alışveriş yapıyoruz. Otele aldıklarımızı bırakıp, otelin bulunduğu güzel yer,  Grassmarket'ta geziyoruz.



her guzel seyin bir sonu vardir 46



her guzel seyin bir sonu vardir 47






Tabi ki kızları Lovecrumbs'a götürüyorum. Güllü sıcak çikolatayı içmeden buradan  hayatta gitmem :). Her şey yine çok güzel, kızlar da bayılıyorlar.



her guzel seyin bir sonu vardir 48






her guzel seyin bir sonu vardir 49







her guzel seyin bir sonu vardir 50



her guzel seyin bir sonu vardir 51






Üst / Tee: John Galt


Pantolon / Pants: Oysho


Ceket / Jacket: Zara


Çanta / Bag: Longchamp


Sandaletler/ Flats: H&M


Gözlük / Sunnies: Primark


Kolye / Necklace: Wallace anıtından ( From Wallace monument)






her guzel seyin bir sonu vardir 52



her guzel seyin bir sonu vardir 53







her guzel seyin bir sonu vardir 54



her guzel seyin bir sonu vardir 55


her guzel seyin bir sonu vardir 56






The Red Door Gallery yine ziyaret ediliyor, içerdekiler her zaman ki gibi kendine hayran bırakıyor.



her guzel seyin bir sonu vardir 57



her guzel seyin bir sonu vardir 58







her guzel seyin bir sonu vardir 59






Kızları Edinburgh Kalesi'ne götürmeden olmaz. O cumartesi kalabalığı yok, e bu sefer yüzük de var. Ferhan ve Duygu'nun şahitliğinde evlenme teklifi daha gerçek, bir şekilde yineleniyor. Her zaman ve  her yerde evet!!! :)))







her guzel seyin bir sonu vardir 60





her guzel seyin bir sonu vardir 61






Sanırım geçirdiğimiz  bu 10 güne, hayatımın en güzel tatili dersem yalan olmaz. Her şeyiyle dolu dolu, mutlu, sürprizli, müzikli, kutlamalı, eğlenceli ve hayatımın sonuna kadar hatırlanacak bu tatili sizinle detaylı paylaşmasam olmazdı.

Şimdi hayatımıza kaldığımız yerden devam, görüşmek üzere!